Son zamanlarda Türk futbolunda yaşanan gelişmelerden sonra bir çoğumuz yada en azından ben ve benim gibi düşünenler diye nitelendirelim “futboldan soğudum” gibilerinden laflar etmeye başladık. Sebebi çok açık,bir sezon boyunca çalış çabala ama gel gör ki senaryosu önceden hazırlanmış bir oyunda figüran rolü biçmişler haberimiz yok.
Türk futbolu öyle bir pisliğin içine battı ki (bence) bu pislik öyle bir kaç cezayla bitirilebilecek bir şey değil. Fenerbahçe kulübü ceza aldı ama çok çok geç verilen ve TFF tarafından verilmeyen bir ceza. Bu ne demektir? Fenerbahçe,TFF tarafından korunmaya çalışılmış,diğer kulupler bu korumayı desteklemiş fakat UEFA “hayırdır beyler” deyip bu işe son noktayı koymuştur. Nokta koyma olayı sorunu kökünden halletme değil tabi ki, sadece ilk başlarda yapılması gerekenlerin en sonda ve bizden olmayan biri tarafıından yapılması.
Sonrasında yaşananlar bence daha garip. Öyle yada böyle Fenerbahçe’nin suçlu olduğu halen anlaşılmamıştır ve o iddanamelerde Trabzonspor da var,onunda suçlu olup olmadığı belli değil. Eee madem öyle Fenerbahçe niye Ş.L. ne gönderilmedi? yada adı şike iddaalarında geçen diğer takım neden Ş.L. ne gitti? TFF nin üzerinde o kadar çok baskı vardı ki zaten gırtlağına kadar pisliğe batmış ve tarihin kapkara sayfalarına isimlerini altın harflerle kazıtacak Mehmet Ali Aydınlar ve ekibi Trabzonspor’a “alın size Ş.L. susun biraz,nolur yeter üzerime gelmeyin” dedi, Trabzonsporda “aldım kabul ettim” dedi. Peki mantık açısından A.L. ilk maçı oynayıp rovanş hazırlığı yapan bir takım nasıl olur da Ş.L. ne katılabilir? Böyle bir hak varsa bu tamamen Kayserispor’un hakkıdır. Tabi Kayserispor’dan birisi çıkıp ta “yahu arkadaş ne yapıyorsunuz,yangından mal kaçırır gibi iş mi yapılır ” demesi gerekirken tam tersine destek açıklamalarına devam etmektedir. Bu mevzuu da çok çok uzayıp gidecek bir konu ona hiç değinmek istemiyorum zaten.Cem Yılmaz’ın Uşak-Bahçıvan-Kahya üçlemesi gibi.TFF ip yumağıyla oynayan kedinin ipe dolanması gibi bu pisliğe öyle bir dolandı ki çık ki çıkabilirsen.
Bu şike işini anlatmaya kalksak herhalde Herry Potter hikayeleri gibi bir türlü bitmeyecek. Biz asıl mevzuya dönelim. Öldük,bittik,yönetim istifa,taraftar ilgisiz,maç kötü vs… Dünyanın bir çok ligini şöyle göz ucuyla takip eden herkes az çok biliyordu ki bu durumlar sadece bizim ligde yaşanmakta. Dünyanın hiç bir yerinde büyük tabir edilen takımların korunup kollandığı başka lig yoktur. Bir önceki hafta koruması gerekilen takım korumadığı zaman ulusal medyada dar ağacına adam asma oyunu oynayan başka ülke yoktur sanırım. Hakemlere bu kadar baskı yapılan,hakemi kandırmaya çalışan futbolcular,etki altına almak isteyen teknik adamlar ve daha niceleri… Hepsi yeni adıyla Spor Toto Şike liginde…
Bu psikolojiyle ve özellikle son zamanlarda yaşanan şike olaylarından sonra ligin izlenilebilir bir yanının kalmadığını düşünen futbol severlerden biriyim. Yazının başında dediğim “futboldan soğudum” lafının aslında “Türk futbolundan soğudum” olması gerektiğini hatırlattı sağolsun “Barca” Barca buna bir örnek aslında,herhangi bir avrupa ligi maçını izleyin,ligimizle arasında ne kadar fark var anlayacaksınız. Ne hakeme oynanıyor,ne ortamı germek için bişey yaplıyor nede başkanları maç sonrası yada maçtan önce çıkıp bi açıklama yapıyor. Bu zamana kadar ManU nun başkanının adını hiç duydunuz mu? Ya bizde? Başkanı çıkar konuşur,yöneticisi çıkar konuşur,oyuncusu çıkar konuşur,o takımın taraftarı sanatçı çıkar konuşur, konuşurda konuşur. Herkes o kadar biliyor ki bu sporu herkes kendince profesör olmuş.
“Futboldan soğumak” genellemesi yaparsak bu çok acımasızca olacaktır,nitekim dünya üzerinde bu oyunun asıl temsilcileri bizlere nasıl “FUTBOL” oynanır öyle bir gösteriyor ki, sahura kalmayacak insanın ramazan davulcunun sanki evin içinde çalıyormuş gibi çıldırtan davul sesine ”tamam lan tamam kalktık ne çalıyon yeter” diye verdiği tepki gibi oluyor. Ama şu var ki Türk futbolundan soğuduğumuz,iğrendiğimiz,tiksindiğimiz aşikar. Bunun için ne yapılması gerekiyorsa bir an önce yapılmalı. Hatta Ordu artık devlet yönetimine el koyamıyor ama şansını bir Futbol yönetiminde denesin derim. Çünkü bu saatten sonra ancak radikal kararlar alınmalı ve bunu kesinlikle MAA ve ekibi yapamayacak bu anlaşıldı.
Muzaffer ŞAHİN
muzaffer@kayserispor.org
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder