Son yılların en heyecan verici maçına çıktık sanırın. Heyecanı,maçın kalitesinden değil kaybeden takımın düşme korkusunu çok yakından hissetmesi olacaktı. Yöneticilerimizin "bu yılın ikinci yarısı daha farklı olacak" dediğinde sanırım bunu hiç akıllarından geçirmemişlerdi. Ama olaya birde şöyle bakalım. Yıllardır hedefsiz oynayan bir takımın artık bir hedefi oldu,o da "Ligde Kalmak".
Şota,sanırım bu yıl ilk defa rakibe göre bir takım çıkarmaya çalıştı ama ondada başarılı olamadı. Sahaya çıkan kadroya bakılırsa rakibin düşme hattında olmasından dolayı daha atak oynayacak düşüncesiyle,ani ataklarla Amrabat'ın da becerisini birleştirip gol bulmaya çalışacaktık. Görüntü öyleydi ama hesap tutmadı. Sahada ne yapacağını bilmeyen iki takım vardı. Tam bir kör dövüşü.
Takım hucuma çıkıyor ama ceza sahasına kimse hareketlenmiyor. Takım duran top kullanıyor,4 kişiyle hucum yapmaya çalışıyoruz. Biseswar gibi takım oyunu oynayan,gol atmaktan çok attırmaya yönelik oynayan bir adamı forvetsiz bir kadronun kanadına koyup ondan gol beklemekte ayrı bir saçmalık.Zaten kendinden bekleneni veremedi ve sonrasında yapıla bilecek en mantıksız hamle geldi. İlk yarının bitmesine 9 dk. kala olması gerektiği gibi maça bir forvet alındı ve Biseswar küfürler ve yuhalanmalar eşliğinde maçtan çıkarıldı. Bu adamdan bundan sonra ne kadar yararlanabiliriz? Biseswar'ın yerine giren oyuncun o 9 dk da maçımı çevirecekti? Madem maçı çevirebileceğini düşünüyorsun neden bu adam ilk 11 de başlamadı? Amatörlük silsilesi...
İkinci yarıda aynı kötü futbolla başladı her iki takımda. Aslında ikisine de kızmamak lazım. Kayserispor zaten "ya tutarsa" denilerek toplanılmış oyuncularla kurulu ve başında da ne yaptığını çözmediğimiz bir hoca. Manisaspor tarafına bakarsak,onlar Kemal Özdeş'i gönderdiği gün düşmeyi hak ettiler zaten. Kalitesiz ve bu senenin en kötü iki takımının mücadelesinden de fazla bişey beklememek gerekiyordu.
Okay Yokuşlu: Bu adam hatta bu çocuk diyelim,halen çözebilmiş değilim. Bir oynuyor saç baş yoldurtuyor,bir oynuyor dün ki gibi kendinden beklenmedik şeyler yapıyor. 3.Oyuncu değişikliği hakkımız kullanmadan önce şöyle bir kenara baktım ve "kenarda maçı çevirecek adamımız yok kim girse farketmez " demiştim. Okay girdi ve 75 dk arka arkaya 3 pas yapamayan takıma "nasıl top tutulur ve pas verilir"i uygulamalı gösterip golümüzü attırdı. Golü attıktan sonra "bundan sonra Amrabat'a kalmış" dedim ve 2. gol geldi.
2.golden sonraki sevinci uzun yıllardır görmemiştim. Herkes birbirine sarıldı,havalara zıplayanlar,bağıranlar vs... Düştüğümüz şu duruma bak,ligde kaldığımız için sevinçten çığlık atar olduk.Bize bu duyguyu yaşatan başta Süleyman Hurma olmak üzeri Şota ve diğer arkadaşlara teşekkür ediyoruz.
Uzun lafın kısası,dün ki kabusu bize yaşatanlar en az bizim kadar bu korkuyu hissetmişlerdir. Ve umuyorum ki bu sene,başta Süleyman hurma ve Şota olmak üzere herkese ders niteliğinde olmuştur. Bir takımın kadrosuyla ancak bu kadar oynanılabilir. Her yıl 10 kişi gider 15 kişi gelirse çekirge 3.kez zıplayamaz. Biz bu yıl son zıplama hakkımızı da kullandık. İnanıyorum ki seneye çoluk çocukları değil adam akıllı ayağında top tutan,ne yaptığını bilen,takıma liderlik yapabilecek oyuncular getirilecektir.Nitekim seneye bu kadar şanslı olamayabiliriz.
Muzaffer ŞAHİN